Üzüntü
Vikipedi, özgür ansiklopedi
|
Publicitade D▼
üzüntü (n.)
1.Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği
2.Pişman olma durumu
3.Ölüm, yangın, deprem gibi olayların yarattığı üzüntü
Publicidade ▼
⇨ definição - Wikipedia
üzüntü
Publicidade ▼
Ver também
üzüntü (n.)
↘ incitmek, kırmak, üzmek ↗ çok üzgün, kafasını kurcalamak, kederlendirmek, kederli, pişman olmak, tutulmak, üzgün, üzüntülü, üzüntüye boğmak, yakalanmak, zihnini işgal etmek ≠ keyif, neşe, neşeli olma, sevinç
üzüntü
tristesse (fr)[Classe]
üzüntü (n.)
dert, mesele, sorun[Hyper.]
tutulmak, yakalanmak[Dérivé]
üzüntü (n.)
tristesse (fr)[Classe]
üzüntü (n.)
tristesse (fr)[Classe]
üzüntü (n.)
üzüntü (n.)
keder[Hyper.]
üzüntü (n.)
mutsuzluk, sefalet[Hyper.]
çekmek, muzdarip olmak[Dérivé]
üzüntü (n.)
üzüntü (n.)
üzüntü (n.)
kaygı; anksiyete[Classe]
üzüntü (n.)
tristesse (fr)[Classe]
trouble mental : tristesse profonde et durable (fr)[ClasseParExt.]
malheur (fr)[Classe]
affliger (fr)[Nominalisation]
üzüntü (n.)
fait d'être privé de qqch (fr)[Classe]
insatisfaction d'un désir (fr)[Thème]
frustrated (en)[Propriété~]
üzüntü (n.)
hava[Hyper.]
üzüntü (n.)
mournfulness, ruthfulness, sorrowfulness (en)[Hyper.]
acıklı, kederli[Dérivé]
üzüntü (n.)
pişmanlık[ClasseHyper.]
(başarılı olmak; tamir etmek; başarmak; muvaffak olmak; ödemek; telâfi etmek)[termes liés]
üzüntü (n.)
acı, ağrı, sızı[Hyper.]
üzüntü (n.)
tristesse (fr)[Classe]
Wikipedia
|
Conteùdo de sensagent
calculado em 0,078s