Publicitade R▼
Publicidade ▼
Ver também
alıcı (n.)
↗ almak, satın almak
⇨ alıcı gelinceye kadar mektupların saklandığı daire • can alıcı nokta • esas/can alıcı nokta • gönül alıcı • göz alıcı • göz alıcı olma • göz alıcı şey • kimyasal alıcı • sesüstü yinelenimli alıcı
Publicidade ▼
alıcı (n.)
alıcı; ahize; kulaklık[ClasseHyper.]
alıcı; ahize; kulaklık[ClasseHyper.]
téléphone (fr)[DomainDescrip.]
télégraphe (fr)[DomainDescrip.]
alıcı (n.)
alıcı, cihaz[Hyper.]
almak - pick up, receive (en)[Dérivé]
alıcı (n.)
müşteri[Classe]
personne qui prend en location (fr)[ClasseHyper.]
müşteri[Hyper.]
almak, kabul etmek[Dérivé]
alıcı (n.)
guard (en)[Classe]
personne qui garde des marchandises (fr)[ClasseParExt.]
commerçant (fr)[Classe...]
droit administratif (fr)[termes liés]
(tutar; meblağ; miktar)[termes liés]
tavsiye memuru, yediemin[Hyper.]
bırakmak, göndermek, yollamak[Dérivé]
alıcı (n.)
alet, âlet, araç, cihaz[Hyper.]
iskandil etmek[Dérivé]
alıcı (n.)
personne communiquant qui reçoit (fr)[Classe]
(dilbilimi; lisaniyat; lengüistik; filoloji), (dilbilimci)[termes liés]
tavsiye memuru, yediemin[Hyper.]
hitap etmek, seslenmek - address, speak (en) - konuşmak - address, direct (en) - address (en)[Dérivé]
alıcı (n.)
bahisçi[Hyper.]
başına gelmek, uğramak[Dérivé]
alıcı (n.)
alıcı[ClasseHyper.]
cadre administratif moyen (fr)[ClasseParExt.]
müşteri[Hyper.]
almak, satın almak[PersonneQui~]
alıcı (n.)
hırsız[Classe]
(aldatma; hile; düzen; sahtekârlık; kandırma)[termes liés]
alıcı (n.)
alıcı[Classe]
müşteri[Hyper.]
alışveriş etmek/yapmak - browse, go shopping, shop (en) - müşterisi olmak[Dérivé]
Conteùdo de sensagent
calculado em 0,031s