Definição e significado de bolluk

caractère de l'individu (fr)[Classe...]

konuşkanlık[Hyper.]

expansive, talkative (en)[Propriété~]

coşan, heyecanlı[Dérivé]

bolluk, çokluk, tükenmez olma, zenginlik[Hyper.]

bol, çok - plentiful (en)[Dérivé]

fertility (en)[ClasseHyper.]

terrain agricole (fr)[termes liés]

fertile (fr)[Propriété~]

fecundity, fruitfulness (en)[Hyper.]

rank (en) - verimli - üretken, verimli - rich (en) - rich (en)[Dérivé]

koku, rayiha[Hyper.]

kötü kokulu, pis kokulu - kokmuş, pis kokulu - kötü kokan[Dérivé]

bolluk; çokluk[ClasseHyper.]

grande quantité de choses présentes en un lieu (fr)[Classe]

sağlık; zenginlik; mal; mülk; varlık; servet[Classe]

miktar[Hyper.]

bol, çok, pek çok, zengin[Propriété~]

bol olmak, çok olmak, dolu olmak - bol, çok - çok - teeming (en)[Dérivé]

kıtlık[Ant.]

bolluk, çokluk, tükenmez olma, zenginlik[Hyper.]

işe yaramazlık; kullanışsızlık; faydasızlık[Classe]

supplément (ce qui est en plus) (fr)[Classe]

chose défavorable par excès (fr)[Classe...]

baggage; luggage; Baggage (en)[Classe]

excessif et trop (fr)[Caract.]

(tutar; meblağ; miktar), (tröst şirketi; yatırım danışmanlığı şirketi; yatırım ortaklığı)[termes liés]

aşırılık[Hyper.]

aşırı, fazla, gereksiz[Propriété~]

yaygın[Dérivé]

bolluk, çokluk, tükenmez olma, zenginlik[Hyper.]

bol, çok - gür, yeşil ve verimli - rich (en) - rich (en)[Dérivé]