Publicitade R▼
geçirmek (v.)
1.Bu ilaç başağrını hafifletecek.
2.Ufak bir kalp krizi geçirmiş, ama şimdi iyi.
3.Bugün müthiş bir macera yaşadık.
geçirmek
1.Lütfen beni meşgul etmeyin çok işim var.
Publicidade ▼
geçirmek
meraklısı olmak, meşgul etmek, oyalamak, takmak, uğurlamak, vaktini almak, yolcu etmek
geçirmek (v.)
azaltmak, başından geçmek, bulaştırmak, bulunmak, çarpmak, çıkarmak, çıkmak, dindirmek, dolaştırmak, geçmek, gezdirmek, görmek, hafifletmek, ihraç etmek, iletmek, olmak, preslemek, pırtlamak, rahatlatmak, şiddetle çarpmak/vurmak, sıkmak, sıkıp çıkarmak, tecrübe etmek, toslamak, vermek, vurmak, yaşamak, yatıştırmak, yaymak, zaman geçirmek
Ver também
geçirmek (v.)
↘ aktarma, aktarım, baca külahı, boru, kanal, nakil, nakletme, nakliyat, nakliye, taşıma, transfer, yayma
geçirmek
Publicidade ▼
⇨ ani saldırıyla ele geçirmek • balayını geçirmek • beraber vakit geçirmek • birbirine geçirmek • biye/kenarına süs geçirmek • burunsalık geçirmek • ele geçirmek • elekten geçirmek • evrim geçirmek • geceyi dışarıda geçirmek • gözden geçirmek • göğüs geçirmek • gülerek geçirmek • hafta sonunu geçirmek • harekete geçirmek • hayata geçirmek • histeri nöbeti geçirmek • hoşça vakit geçirmek • ilmek geçirmek • ipe geçirmek • iplik geçirmek • işlemden geçirmek • kağıda geçirmek • kenarını çevirmek/geçirmek • kendinden geçirmek • keten tarağından geçirmek • kuluçka dönemi geçirmek • kırıp geçirmek • kışı geçirmek • lastik geçirmek • presten/merdaneden geçirmek • saldırıp ele geçirmek • sansürden geçirmek • sicile geçirmek • silindirden geçirmek • sözünü dinletmek/geçirmek • sürgü geçirmek • süzgeçten geçirmek • sıkılmadan vakit geçirmek • tarihsel kayda geçirmek • tekrar ele geçirmek • tekrar gözden geçirmek • vakit geçirmek • vakit geçirmek için • yazı geçirmek • yeni örtü geçirmek • yeniden gözden geçirmek • yerin dibine geçirmek • yerine geçirmek • yönetimi ele geçirmek • zaman geçirmek • zamanı hoşça geçirmek • zimmetine geçirmek • çabucak gözden geçirmek • çerçeveye geçirmek • çift kontrolden geçirmek • şişe geçirmek
geçirmek
avoir une activité de façon régulière (fr)[Classe]
pratiquer (une activité) (prop. courante) (fr)[ClasseParExt.]
s'intéresser à (fr)[Classe]
çaba harcamak, çabalamak, çalışmak[Hyper.]
occupation (en)[Dérivé]
geçirmek
geçirmek
faire changer de lieu qqch (fr)[Classe...]
engrenage (fr)[termes liés]
geçirmek (v.)
geçirmek (v.)
çekmek, geçmek, görmek, katlanmak, maruz kalmak, olmak, uğramak[Hyper.]
hasta[Dérivé]
olmak, tutulmak, yakalanmak[Domaine]
geçirmek (v.)
geçirmek (v.)
çarpmak[Hyper.]
tampon - çarpma sesi[Dérivé]
geçirmek (v.)
geçmek[Cause]
geçirmek (v.)
geçirmek[Hyper.]
geçirmek - ... arasında değişmek, değişmek, oynamak[Domaine]
geçirmek (v.)
rendre moins considérable (un volume) (fr)[Classe]
ihraç etmek; sıkmak; çıkarmak; preslemek; sıkıp çıkarmak; pırtlamak; çıkmak; geçirmek[ClasseHyper.]
préparer la laine (fr)[ClasseParExt.]
imal etmek, üretmek, yapmak[Hyper.]
expulsion, extrusion (en) - extrusive (en)[Dérivé]
geçirmek (v.)
yürümek[Hyper.]
geçirmek (v.)
remove; transport (en)[ClasseHyper.]
diffuser une émission (fr)[Classe]
communicate; impart; inform; let know (en)[ClasseParExt.]
communicate (en)[ClasseParExt.]
başka yere koymak, yerini değiştirmek[Hyper.]
transmission, transmittal, transmitting (en) - transfer, transference (en) - aktarma, aktarım, nakil, nakletme, nakliyat, nakliye, taşıma, transfer - nakliyat, nakliyecilik, taşımacılık - canalisation, canalization, channelisation, channelization (en) - araç, nakil aracı, taşıt - kanal, yemek borusu/kanalı - iletim hattı, iletim kanalı, kanal, yol - iletişim kanalı - gönderen, yollayan - transferer, transferrer (en)[Dérivé]
geçirmek (v.)
faire passer d'une place A à une place B (fr)[Classe]
(dynamic electricity; current electricity; current; power) (en)[termes liés]
almak, çekmek, getirmek, götürmek, ölçmek, tutmak, v.s.[Hyper.]
transmission, transmittal, transmitting (en) - menzil - iletken - yayma - iletim hattı, iletim kanalı, kanal, yol - iletişim kanalı - carrier, carrier wave (en) - iletim - conductor (en) - geçirgen, iletken[Dérivé]
ifade etmek - carry (en)[Domaine]
geçirmek (v.)
geçirmek (v.)
geçirmek (v.)
avoir, posséder telle propriété (fr)[Classe...]
geçirmek (v.)
infect (en)[Classe]
~tmak[Hyper.]
bulaşma - hastalık yapıcı, patojenik - infectious, infective (en)[Dérivé]
Conteùdo de sensagent
calculado em 0,063s