Publicitade D▼
geçmek (v.)
1.Analog sistemden dijital sisteme geçtik.
2.Bu ufak köprüyü kullanarak nehri geçtik.
3.Evin önünden koca bir kamyon gürültüyle geçti.
4.Zaman hızla geçiyor.
5.İş görüşmen nasıl geçti?
6.Bir taşıt başka bir taşıtı geçmek için solundan ilerlemek
geçmek
1.Yavaş yavaş ortadan kaybolmak
Publicidade ▼
geçmek
çığır açmak, geçirmek, hatırlanmak, iletmek, sönmek, tarih yazmak, vermek, yavaş yavaş azalmak/geçmek, yaymak, yitmek
geçmek (v.)
almak, araya girmek, aşmak, çekmek, daha çabuk gitmek, daha hızlı koşmak, daha ileri gitmek, daha uzun menzilli olmak, geçip gitmek, geride bırakmak, gitmek, görmek, katetmek, katlanmak, kavramak, koymak, maruz kalmak, olmak, önden gitmek, öne düşüp yol göstermek, sollamak, sınırı aşmak, uğramak, üstün gelmek, yanından geçmek, yetişip, yetişip/sollayıp geçmek, yol almak
Ver também
geçmek (v.)
Publicidade ▼
⇨ *sollayıp geçmek • ...-in yanından (...-erek geçmek) • aklından geçmek • akıntıdan geçmek • bağımsız yönetime geçmek • başından geçmek • birbirine bağlanmak/geçmek • birbirine geçmek • birbirine/içiçe geçmek • birinin ardından tahta geçmek • dalga geçmek • değip geçmek • elemeyi geçmek • es geçmek • geçmek bilmemek • gülüp geçmek • gırgır geçmek • harekete geçmek • hayata geçmek • hızla geçmek • içi geçmek • iş başına geçmek • kalıtım yoluyla geçmek • karşı saldırıya geçmek • karşı tarafa geçmek • karşıadan karşıya geçmek • kendinden geçmek • kuyrukta öne geçmek • oylamaya geçmek • sayı bakımından geçmek • sınavı geçmek • sığ yerden geçmek • temasa geçmek • vız diye geçmek • yanından geçmek • yarıp geçmek • yavaş geçmek • yavaş yavaş azalmak/geçmek • yerine geçmek • yetişip/sollayıp geçmek • yol ortasına geçmek • yürüyerek geçmek • yürüyerek nehri geçmek • zamanı geçmek • çabucak geçmek • çalımla geçmek • çiğneyip geçmek • çıkarıp yerine geçmek • öne geçmek • önüne geçmek • ırz(ın)a geçmek • ırzına geçmek • ıslık çalarak geçmek
geçmek
réussir un examen (fr)[Classe]
geçmek
transmettre, faire parvenir qqch à qqch ou qqn (fr)[Classe]
(miras bırakmak; (vasiyet ile) bırakmak), (mirasçı)[termes liés]
pass on (en)[Hyper.]
geçmek
remove; transport (en)[ClasseHyper.]
diffuser une émission (fr)[Classe]
communicate; impart; inform; let know (en)[ClasseParExt.]
communicate (en)[ClasseParExt.]
başka yere koymak, yerini değiştirmek[Hyper.]
transmission, transmittal, transmitting (en) - transfer, transference (en) - aktarma, aktarım, nakil, nakletme, nakliyat, nakliye, taşıma, transfer - nakliyat, nakliyecilik, taşımacılık - canalisation, canalization, channelisation, channelization (en) - araç, nakil aracı, taşıt - kanal, yemek borusu/kanalı - iletim hattı, iletim kanalı, kanal, yol - iletişim kanalı - gönderen, yollayan - transferer, transferrer (en)[Dérivé]
geçmek
devenir imperceptible (fr)[Classe]
geçmek (v.)
passer, changer une vitesse sur un véhicule (fr)[DomainRegistre]
geçmek (v.)
değişmek[Hyper.]
geçmek (v.)
temin etmek[Hyper.]
carry (en)[Domaine]
geçmek (v.)
geçmek[Hyper.]
traversal, traverse (en) - crossing (en) - deniz yolculuğu - yaya geçidi - yol - traverser (en)[Dérivé]
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek, önce olmak, önde gitmek, yol göstermek[Hyper.]
head, headway (en) - head (en) - forefront, head (en) - başkan, lider, önder, şef[Dérivé]
başında olmak[Domaine]
geçmek (v.)
devretmek[Hyper.]
teslim, teslim etme - el[Dérivé]
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
rival (en)[Hyper.]
geçmek (v.)
koşmak, oynamak, sürmek[Hyper.]
geçmek (v.)
geçmek (v.)
ilerlemek[Hyper.]
ara[Dérivé]
gitmek, yayılmak - sıyrılmak - süzülmek, üzerinden kaymak - sessizce gidivermek, sıvışmak[Analogie]
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
geçmek (v.)
aller au delà d'une certaine limite (fr)[Classe]
overtake; drive past; go by; ride past; pass (en)[ClasseHyper.]
dépasser, doubler, passer devant qqn, qqch (fr)[Classe]
effectuer une manœuvre d'une voiture (fr)[DomaineCollocation]
ilerlemek[Hyper.]
Conteùdo de sensagent
calculado em 0,094s