Definição e significado de sakin

beau, sans nuages (temps) (fr)[Classe]

calmness (en)[Dérivé]

fırtınalı, gök gürleyeceğini gösteren, gök gürültülü[Ant.]

ponctuel (fr)[Classe]

düzenli, sabit, sağlam, şaşmaz[Similaire]

qui s'occupe de (fr)[Classe...]

qui n'éprouve, ne trahit aucun trouble (fr)[Classe]

qui fait preuve de patience (fr)[Classe]

qui a beaucoup de sagesse (fr)[Classe]

düşünce düzeni, felsefe[Rel.]

ciddi, ciddî, duygusuz[Similaire]

beau, sans nuages (temps) (fr)[Classe]

qui veut du bien à autrui (fr)[Classe]

joyful; joyous; mirthful; bright; merry (en)[Classe]

good-humoredness, good-humouredness, good-naturedness, good-temperedness (en) - good-naturedly (en) - doğası, içi, özü[Dérivé]

aksi, huysuz, kötü huylu[Ant.]

calme (fr)[Classe]

sakin bir şekilde[Dérivé]

unpeaceful (en)[Ant.]

calme (fr)[Classe]

qui rend calme (fr)[Classe]

relaxer (fr) - reposer (fr)[Qui~]

dinlendiricilik, rahatlık, sakinlik - dinlenerek, huzur içinde, huzurla, rahatça, sakince, sakin sakin, soğukkanlılıkla[Dérivé]

rahatsız, uykusuz[Ant.]

sakin[Similaire]

sükünet - sessizce[Dérivé]

sorunlu, sıkıntılı[Ant.]

confident; unsuspecting; unsuspicious (en)[Classe]

agréable (caractère des personnes) (fr)[Classe]

calme (fr)[Classe]

lent (fr)[Classe]

de visage, de physionomie agréable (fr)[DomaineDescription]

calme (fr)[DomaineDescription]

qui n'éprouve, ne trahit aucun trouble (fr)[Classe]

sakin[Similaire]

oldukça soğuk bir şekilde, sakin bir şekilde[Dérivé]

discomposed (en)[Ant.]

qui n'éprouve, ne trahit aucun trouble (fr)[Classe]

unhurried (en)[Similaire]

alçak sesli, tatlı, yavaş, yumuşak[Similaire]

sessiz[Similaire]

calme (fr)[Classe]

qui fait preuve de patience (fr)[ClasseParExt.]

solemn; grave; earnest; serious (en)[ClasseParExt.]

lent (fr)[ClasseParExt.]

qualificatif d'une maladie (fr)[DomaineDescription]

flegme (fr)[Cont.]

ciddî, duygusuz[Similaire]

calme (fr)[Classe]

güler yüzlü, iyi huylu[Similaire]

.den kaynaklanmak, bulunmak, kiralık odada kalmak, oturmak, uzanmak - ikamet etmek, insan yerleştirmek, oturmak, yaşamak - ikamet, oturma, sakin olma - belli bir yerde oturan kimse, kiracı[Dérivé]

bölgeye ait olmayan, geçici olarak oturan, ikamet etmeyen[Ant.]

qui a beaucoup de majesté (fr)[Classe]

resmi; resmî; heybetli; görkemli[Classe]

affectée (attitude) (fr)[Classe]

austère (fr)[Classe]

qui apporte du soin à ce qu'il fait (fr)[Classe]

terbiyeli, yakışık alır[Similaire]

uykuda, uyumakta[Similaire]

dépourvu de N (fr)[Classe]

(rüzgar; yel; rüzgâr)[termes liés]

unventilated (en)[Similaire]

sanık[Classe]

tutsak; esir; tutuklu; mahkum; göz altında tutulan kimse; hapishane ya da akıl hastanesi sakini; sakin[ClasseHyper.]

(tutsak; esir; tutuklu; mahkum; göz altında tutulan kimse; hapishane ya da akıl hastanesi sakini; sakin), (kurtarmak; özgürleştirmek), (serbest bırakılma; azat etme)[termes liés]

cani, kanun kaçağı, suç/cinayet işleyen kimse, suçlu[Hyper.]

tevkif etmek, tutuklamak - esir, tutsak, tutuklu[CeQuiEst~]

mahkum etmek, mahkûm etmek, suçlu bulmak[Dérivé]

tutsak; esir; tutuklu; mahkum; göz altında tutulan kimse; hapishane ya da akıl hastanesi sakini; sakin[Classe]

aliéné (fr)[Classe]

halk; bir yerde yaşıyan kimse; yaşayan; oturan; bir yerde oturan kimse; kiracı; sakin[ClasseHyper.]

national; commoner; burgher; citizen (en)[ClasseParExt.]

personne qui habite à son domicile (fr)[ClasseParExt.]

adam, birey, fert, insanoglu, kimse, kişi, şahıs[Hyper.]

ikamet etmek, insan yerleştirmek, oturmak, yaşamak[Dérivé]

şehir - kasaba, köy ahalisi, köy halkı, köylüler, nahiye[Desc]

aussitôt (fr)[Classe]

depuis peu (fr)[Classe]