Publicitade R▼
saklamak (v.)
1.Saklamak, görünmeyecek, belli olmayacak bir yere veya bir duruma koymak
2.Gerçek fikirlerini hepimizden gizliyormuş demek ki.
3.şu tencereyi bir tutar mısın?
Publicidade ▼
saklamak (v.)
...kılığına girmek, atmamak, belli etmemek, bulundurmak, elinde tutmak, gizlemek, gömmek, güvenli bir yere gizlemek, istiflemek, maskelemek, örtmek, son vermek, toplayıp saklamak, tutmak
şaklamak (v.)
Ver também
Publicidade ▼
⇨ ambarda saklamak • bilgiyi saklamak • dondurup saklamak • elinde koz olarak saklamak • gözlerden saklamak • kendine saklamak • sır olarak saklamak • sır saklamak • toplayıp saklamak • özenle saklamak
saklamak (v.)
saklamak (v.)
se montrer hypocrite (fr)[Classe]
saklamak (v.)
saklamak (v.)
cacher qqch ou qqn (fr)[Classe]
biriktirmek, bir kenara koymak[Hyper.]
cache (en) - istifçi, stokçu - istif, stok[Dérivé]
bırakmak[Analogie]
saklamak (v.)
saklamak (v.)
cacher qqch ou qqn (fr)[Classe]
induire en erreur (fr)[Classe]
örtmek, sarmak, sarmalamak[Hyper.]
kefen, tabut örtüsü[Dérivé]
saklamak (v.)
saklamak (v.)
saklamak (v.)
uzatmak[Classe]
keep up; maintain (en)[ClasseHyper.]
saklamak (v.)
belli etmemek, gizlemek, saklamak[Hyper.]
ağzı sıkı, sır saklayan[Dérivé]
saklamak (v.)
saklamak (v.)
kutuya koymak, paketlemek[Hyper.]
istif, istifleme[Dérivé]
saklamak (v.)
cacher qqch ou qqn (fr)[Classe]
saklamak (v.)
olmak, sahip olmak, var[Hyper.]
akılda tutma, hatırlama, saklama[Dérivé]
durmak, tutmak, yerine getirmek[Domaine]
elinden kaçırmak[Ant.]
şaklamak (v.)
produire un bruit (fr)[Classe]
craquement (fr)[GenV+comp]
bağırmak, ses çıkarmak[Hyper.]
snap (en) - cracker, cracker bonbon, snapper (en) - snap (en)[Dérivé]
Conteùdo de sensagent
calculado em 0,031s