Definição e significado de toplamak

stockpile; store; lay up; stock; lay in stock; stock up (en)[ClasseHyper.]

atmamak, bulundurmak, elinde tutmak, saklamak, tutmak[Hyper.]

stok - birikim, büyük yığın, fon, miktar, sayı, stok[Dérivé]

supporter un long effort (fr)[Classe]

çekmek, dayanmak, desteklemek, kaldırmak, katlanmak, sabretmek, tahammül etmek, taşımak, uğramak[Hyper.]

toplamak[ClasseHyper.]

additionner (fr)[Syntagme]

...-e varmak, ...sayıda olmak, almak, arasında saymak, birer birer saymak, dahil etmemek, katmak, katmamak, nakavt sayımı yapmak, saymak, saymamak, sayışmak, tadad etmek, tahsil etmek, toplam olarak...[Hyper.]

sayma - ekleme, toplama - adder (en) - toplam - mecmu, toplam, yekûn, yekün - genel toplam, umumî yekün - additive (en) - addable, addible (en) - additive, linear (en)[Dérivé]

toplamak[Domaine]

geliştirmek[Hyper.]

yığılmak[Classe]

yığılmak[Classe]

get; receive; welcome (en)[Classe]

biriktirmek; bir kenara koymak[Classe]

(much) (en)[Caract.]

biriktirmek, satın alarak stoklamak, satın almak, stok yapmak[Hyper.]

understock (en)[Ant.]

se décider (fr)[Classe]

oser (fr)[Classe]

faire preuve de courage (fr)[Classe]

hesap yapmak, işlem yapmak[Hyper.]

ekleme, toplama - adder (en) - additive (en) - addable, addible (en)[Dérivé]

toplamak[Domaine]

çıkarmak, çıkartmak, indirmek, tarh etmek[Ant.]

lokalize etmek[Hyper.]

draw (en)[Domaine]

düzene koymak, düzene sokmak, düzenlemek, sıraya koymak[Hyper.]

derleyip toparlamak, iyice temizlemek, temizlemek, toplamak[Hyper.]

yapmak[Domaine]

yığılmak[Classe]

enlever qqch à qqch en séparant (fr)[Classe]

récolter (fr)[ClasseHyper.]

épi (fr)[termes liés]

toplamak[Hyper.]

harvest, harvest time (en) - ekin biçme - biçici - gleaner (en) - biçerdöğer - crop, harvest (en)[Dérivé]

biriktirmek, borçlanmak, gidip almak, toplamak[Hyper.]

havza, hizmet alanı, su toplama, toplama[Dérivé]

ele geçirmek, tutmak, tutup durdurmak, yakalamak[Domaine]

passion (fr)[DomaineCollocation]

opinion (fr)[DomaineCollocation]

doğurmak, uyandırmak, yaratmak[Hyper.]

draw, reap (en)[Domaine]

almak, biriktirmek, borçlanmak, gidip almak, toplamak, yığılmak[Hyper.]

alınma, koleksiyon, olma, toplama[Dérivé]

assembler des choses (fr)[Classe]

(buket; demet; çiçek demeti; küçük çiçek demeti)[termes liés]

yapmak[Hyper.]

toplama - derleme, derleme eser, özet, toplama - dizgici, dizgi makinesi, mürettip - ansiklopedi yazarı, toplayıcı[Dérivé]

se serrer contre (fr)[Classe...]

s'ajouter (fr)[Classe]

assembler des matériaux (fr)[Classe...]

(kompresör; sıkmaç; hava pompası)[Caract.]

artmak, çoğalmak[Hyper.]

birikim, birikme, yığılma - toplama - yığın - küme, öbek, yığın - toplam - accumulative (en) - birikerek artan, kümülatif, toplanmış[Dérivé]

dikiş atmak, dikmek[Hyper.]

gather, gathering (en) - kat, kıvrım - tucker (en) - buruşukluk, çizgi, kırışık, kırışıklık, ütü çizgisi[Dérivé]

birikmek, toplanmak[Hyper.]

ayaktakımı, sürü taboo[Dérivé]

birleştirmek[Hyper.]

faire obstacle dans un passage (fr)[Classe]

remplir complètement qqch (fr)[Classe]

engel olmak, kapamak, kapatmak, tıkamak[Hyper.]

clog (en) - backup (en) - congestion, over-crowding (en) - congestive (en)[Dérivé]

unclog (en)[Ant.]

belirlemek, seçmek[Hyper.]

gidermek, ortadan kaldırmak[Hyper.]

... ocağı, kuyu[GenV+comp]

scoop (en) - kepçe - scoop, scoopful (en) - pocket, scoop (en)[Dérivé]

almak, ele geçirmek, eline almak, tutmak[Analogie]

istiflemek, saklamak, toplayıp saklamak, tutmak[Hyper.]

birikim, birikme, yığılma - alınma, olma, toplama - toplama - derleme, derleme eser, özet - koleksiyon, set - accumulative (en) - birikerek artan, kümülatif[Dérivé]

albeni, alımlılık, cazibe, çekicilik, sevimlilik - alım, güzellik - attracter, attraction, attractive feature, attractor, magnet (en) - çekici şey - güzel, yakışıklı[Dérivé]

itici olmak, itmek[Ant.]

kapamak, kapatmak[Hyper.]

tapa[Dérivé]

bir noktada birleşmek[Hyper.]

concentration (en) - compactness, concentration, denseness, density, tightness (en)[Dérivé]

cueillir (fr)[Classe]

toplamak[Hyper.]

picking (en) - picker (en) - pick, picking (en)[Dérivé]

yığılmak[Classe]

rassembler, entasser (fr)[Classe]

alınma, olma, toplama - toplama[Dérivé]

yaymak[Ant.]

faire de petits bénéfices (fr)[Classe]

yığılmak[Classe]

récolter les céréales (fr)[Classe]

épi (fr)[termes liés]

percevoir de l'argent (fr)[Classe]

(paylaşım; bölüm; pay)[termes liés]

impôt (fr)[DomaineCollocation]

fatura etmek, hesabına yazmak, istemek, talep etmek, ücret tahakkuk ettirmek, ücret talep etmek[Hyper.]

külfet, yükleme, yürürlüğe koyma, zahmet - harç, resim[Dérivé]

toplamak[Hyper.]

rally, rallying (en)[Dérivé]

recondition; repair; mend (en)[Classe]

kurmak, monte etmek, parçalarını birleştirmek[Hyper.]