Definição e significado de uymak

obey (en)[Classe]

se soumettre à une norme (fr)[Classe]

(ihlal; çiğneme; karşı gelme; kötülük), (hukukun üstünlüğü)[termes liés]

boyun eğmek, itaat etmek[Hyper.]

uygunluk, uyma - complaisance, compliance, compliancy, deference, obligingness, thoughtfulness (en) - itaatkâr, uysal[Dérivé]

...-den ayrılmamak, bağlı kalmak, uymak, vazgeçmemek - benimsemek, evlât edinmek[Domaine]

obey (en)[Classe]

(danışmanlık; kılavuzluk; yol gösterme; rehberlik; emir; kumanda), (tavsiyede bulunmak; akıl vermek; danışmanlık yapmak)[termes liés]

méthode (fr)[DomaineCollocation]

bir şey yapmak, harekete geçmek[Hyper.]

convenir à qqch ou qqn (fr)[Classe]

aynı olmak, bağıntısı bulunmak, birbirini tutmak, ilişkisi olmak, tutmak, uymak - boşa çıkarmak, boşa çıkartmak, cerhetmek, çürütmek[Hyper.]

daigner (fr)[Classe]

accepter de faire une chose demandée (fr)[Classe]

kabul etmek, müsade etmek, razı olmak[Hyper.]

anlaşma, aynı fikri paylaşma, kontrat, mukavele, mutabakat - onay, onaylama, tasdik, tasdik etme - agreeable (en)[Dérivé]

refakat[Dérivé]

bağlanmak, ilişmek, tutmak - gelmek[Analogie]

bir şey yapmak, harekete geçmek[Hyper.]

aksülamel, reaksiyon, tepki - answerer, respondent, responder (en) - reaction (en) - responsive (en) - cevap veren - duyarlı, hassas, hemen reaksiyon gösteren[Dérivé]

s'adapter (personne) (fr)[Classe]

convenir à qqch ou qqn (fr)[Classe]

değişmek[Hyper.]

fit (en)[Rendre+Attrib.]

ayarlama - kilise kurallarına uyan kimse, toplum kurallarına uyan kimse, uyumlu kimse - adaptasyon, uyarlama, uyum sağlama - uyabilen - adjustive (en) - uyum sağlayan[Dérivé]

...-e ısrar etmek, azmetmek, çalışmayı sürdürmek, devam ettirmek, inat etmek, sebat etmek, sürdürmek, yılmadan devam etmek[Hyper.]

itaat etmek, uymak[Domaine]

convenir à qqch ou qqn (fr)[Classe]

olmak, oturma, oturmak, uyma, uymak[Hyper.]

prova - oturma, uyma[Dérivé]

blend, blend in, go (en)[Domaine]

aynı olmak, bağıntısı bulunmak, birbirini tutmak, ilişkisi olmak, tutmak, uymak[Hyper.]

être suffisant (fr)[Classe]

gerçekleştirmek, karşılamak, layık olmak, memnun etmek, sağlamak, tatmin etmek, tutmak, yerine getirmek[Hyper.]

adequacy, sufficiency (en) - yeter, yeterli miktar - yeterlik - kâfi, yeterli[Dérivé]

aynı olmak, bağıntısı bulunmak, birbirini tutmak, ilişkisi olmak, tutmak, uymak[Hyper.]

uygun düşmek, uymak, yerine getirmek[Hyper.]

ayarlama - fitter (en) - accommodative, cooperative (en)[Dérivé]

olmak[Hyper.]

gitmek, yayılmak[Hyper.]

kullanmak, sürmek[Hyper.]

boyun eğmek, kırılmak, pes etmek, teslim olmak, yenilmek[Hyper.]

boyun eğme, itaat, sunma, teslim olma, uysallık - saygı, saygı gösterme, saygılı olma - submitter (en) - submission (en) - itaatkâr, uysal - hürmetkâr, saygılı, uyumlu[Dérivé]

davranmak, harekete geçmek, Not: davranma anlamında sıradan bir fiil olarak 'do' kullanılır.[Hyper.]

followers, following (en) - mürit, takipçi[Dérivé]

vermek[Hyper.]

accordance, accordance of rights, concession (en) - grant (en)[Dérivé]

convenir à qqch ou qqn (fr)[Classe]

güzelleştirmek, süslemek[Hyper.]

être en harmonie avec qqch (fr)[Classe]

bulunmak, olmak[Hyper.]

bir araya getirmek, birleştirmek, karışmak, karıştırmak[Hyper.]

karışma - karışım - admixture, intermixture (en) - blender, öğütücü - karışım[Dérivé]

regard; touch on; touch upon; be concerned with; concern; affect (en)[Classe]

denk olmak, eşdeğer olmak, eşit olmak[Hyper.]

match, mate (en) - benzerlik, denklik, mutabakat, uygunluk, uyum - accordant, agreeable, concordant, conformable, consonant (en) - eş, mektuplaşan, uyan, yazışan[Dérivé]

check, check out (en) - birbirine uymak, rengi uygun düşmek, uymak[Domaine]

dokunmak, yaramamak[Ant.]

avertir (fr)[Classe]

ikaz etmek, uyarmak[Hyper.]

ihtar, uyarı - uyarı - admonisher, monitor, reminder (en) - ikaz edici, uyarıcı[Dérivé]

ressembler (fr)[Classe]

aynı olmak, bağıntısı bulunmak, birbirini tutmak, ilişkisi olmak, tutmak, uymak[Hyper.]

coincident (en)[Dérivé]

uygunluk, uyma - uyum[Dérivé]

farklı olmak[Ant.]

gitmek, yayılmak[Hyper.]

izleme, kovalama, peşinde koşma, peşine düşme, takip - follower (en)[Dérivé]

önde gitmek, yol göstermek[Ant.]

convenir à qqch ou qqn (fr)[Classe]

réconcilier (fr)[Classe]

arriver à un accord (fr)[Classe]

aynı olmak, bağıntısı bulunmak, birbirini tutmak, ilişkisi olmak, tutmak, uymak[Hyper.]

ahenk, uyum[GenV+comp]

accord (en) - ahenk, barış, uyum - accordant (en) - accordant, agreeable, concordant, conformable, consonant (en)[Dérivé]