Publicitade E▼
yaşlı (n.)
1.Yaşı ilerlemiş kimse
Publicidade ▼
yaslı (n.)
yaşlı (adj.)
...yaşında, eski, gözyaşı ile ıslanmış, ihtiyar, üzerinde gözyaşı izleri olan, yaşlanmış, yaşlıca, yaşı geçkin, yaşını başını almış
yaşlı (n.)
bayat espri, eski şey, ihtiyar, soğuk espri, yaşlı/ihtiyar kimse
Ver também
Publicidade ▼
⇨ daha yaşlı • daha yaşlı kimse • en yaşlı • gösterişli yaşlı kadın • gözleri yaşlı • gözü yaşlı • orta yaşlı • rüküş yaşlı kadın • yaşlı beceriksiz kimse • yaşlı kadın • yaşlı ve beceriksiz kimse • yaşlı ve yararsız hastabakıcı • yaşlı ve zengin sevgili • yaşlı/ihtiyar kimse • yosun kaplı yaşlı kaplumbağa • çirkin yaşlı kadın • çok yaşlı
⇨ Akademi ödüllerini en genç ve en yaşlı kazananların listesi • En yaşlı insanlar • Yaşlı Adam ve Deniz • Yaşlı Agrippina • Yaşlı Antonia • Yaşlı Domitilla • Yaşlı Dünya yaratılışçılığı • Yaşlı Faustina • Yaşlı Gorm • Yaşlı Julia • Yaşlı Macrianus • Yaşlı Seneca • Yaşlı istismarı • Yaşlı Şef Joseph
yaslı (n.)
yaşlı (adj.)
yaşlı (adj.)
deneyimli, tecrübeli, tecrübelii[Similaire]
yaşlı (adj.)
qui existe depuis longtemps (fr)[Classe]
qui a cessé d'être en usage (fr)[Classe]
qualificatif d'un emploi d'un mot (fr)[DomaineDescription]
oldness (en) - olgunluk, ömür, yaş[Dérivé]
demode, modası geçmiş, modaya uygun olmayan[Analogie]
temiz, yeni[Ant.]
yaşlı (adj.)
eski, eskimiş, five years old = 5 yaşında[Similaire]
yaşlı (adj.)
ihtiyar, yaşlı[Similaire]
yaşlı (adj.)
oldness (en) - olgunluk, ömür, yaş[Dérivé]
yaşlı (n.)
vieille personne (fr)[ClasseHyper.]
yaşlı (n.)
şarkı[Hyper.]
Wikipedia - ver também
Conteùdo de sensagent
calculado em 0,047s